mutfak doktoru

Merhabalar,

Bir diğer blog tanıtımımızla devam ediyoruz...
http://mutfakdoktoru.blogspot.com/

Ekim 2007'den beri blogger'da varlığını sürdüren mutfak doktoru, tüm okurlarıyla yemeklerini ve hayatın tadını paylaşıyor.

Paylaştığı yemeklerin malzemeleri ve hazırlanışı ile ilgili verdiği detaylar ve görsel materyallerle yazılarını desteklemesi, onu, özellikle yemek yapanlar ve yemeyi sevenler tarafından takip edilesi bir blog yapıvermiş.


Paylaşımları ile son derece iştah açıcı bir blog diyebiliriz.

   Eğer sizler de mutfağı, yemek yapmayı ve yemeyi seviyorsanız, bir de ''farklı tatlar çıksın ortaya''cılardansanız mutfak doktoru size güzel bir reçete yazabilir.

çizim defteri

Çeşitli problemlerden ötürü bir süreliğine yazılar yazamadık, af dileriz. Ama asla bırakmış, unutmuş değiliz...

Ve şimdi kaldığımız yerden devam ediyoruz.

http://www.cizimdefteri.blogspot.com/

‘cizimdefteri’ eğitim almadığı halde başarılı çizimler ortaya koyan bir kalemin eseri.

                  

Belli aralıklarla çizdiklerini blogu üzerinden bizlerle paylaşmakta.
Gemiler, martılar, woswoslar, adamlar, kadınlar, İstanbul'larla dopdolu bir hal almış...

Ve tabi bir de haklı isteği var; emeğe saygı.
Özellikle günümüzde esere ve eser sahibine değer verilmemekte, ortaya çıkarılan işler başkaları tarafından, herhangi bir kaynak gösterilmeksizin paylaşılmaktadır. Yapılan bu hırsızlığı engellemek ne yazık ki pek de mümkün olamamaktadır.
Belki de en iyi yol yapılanın yanlış olduğunun üzerinde durmaktır.





Kayda değer amatör çizimler görmek isteyenler için ilk adreslerden biri olmalı.
Takibe değer bir blog olan ‘cizimdefteri’nden yeni paylaşımları merakla beklemekteyiz… 

Pisikopati

Anketimize en çok 4. oyu alan blog ile tanıtımlarımıza devam etmekteyiz.

‘ http://www.pisikopati.blogspot.com/ ‘

Kasım 2006 tarihinde yayın hayatına başlayan pisikopati, blog sahibinin kalemiyle; ‘’ asla canımızın sıkılmasına izin vermeyen dünya güzeli kedimiz, tüylü meleğimiz, kocakafamız, Notiksimiz, tombiksimiz ve daha sayamadığım bin türlü sıfata sahip Nohut'a adanmıştır.’’

Hayatın içinden kesitler sunan pisikopati kimi zaman yemek, kimi zaman kitaplar kimi zaman günlük yaşamla ilgili notlarıyla keyiflendiriyor okurlarını.

‘Hayvan sever’ demek ne kadar doğrudur tartışılabilir elbet, lakin yaşayan tüm canlıların varlığını kabul edebilmek özellikle son dönemlerde oldukça zor olmaya başladı ‘insanlar’ için. Tabi bu kişilere de ‘insan’ demek ne kadar doğru?
Demek istediğimiz şu ki: son birkaç yılda sıkça duyduğumuz hayvan hakları ihlali ve yapılan katliamların dozajının arttığı şu dönemde gerçek bir dostun içten paylaşımlarını okuyabilmek güzel geliyor zihinlere doğrusu.

Son paylaşımında bir sağlık problemi olduğunu ve bu nedenle birkaç hafta paylaşımlarına ara vermek durumunda olduğunu belirtmiş.
Kendisine geçmiş olsun diyor, bir an önce aramıza dönmesi ve paylaşımlarına devam etmesini diliyoruz.

İremveannesi

Anketimizde en çok oyu alan 3. blog olan ‘’ 

http://iremveannesi.blogspot.com ‘’, mutlu bir yuvayı 2009 yılında aileye katılan güzel bir kız çocuklarına adanmış güzel bir blog.

Her yazısında kız ile geçirdiği yeni bir anının yer aldığı blog, bu tip aile bloglarını takip edenler için oldukça beğenilecektir. Özellikle yaz döneminde katıldıkları Karadeniz gezisi ise okunmaya değer cinsten.

Yakın gelecekte çocuk sahibi olmak isteyen çiftler için ise rehber niteliği sunabilecek düzeyde. Ebe beyinlerin çocuklarına tavırları, saygı duymaları bu tezimizin ana nedeni.

Blogdan okuduğumuz kadarı ile şanslı bir aileye sahip olan İrem’in bir gün, kendine adanmış bu blogu devralıp kendi çocuğunu yazması dileğiyle…

Yılmazokumuş

Takip edilmeye değer bir blog; yilmazokumus.blogspot.com .

Laz Marks isimli kitapların ve aynı isimli tiyatro oyununun yazarı. Hayata sol, muhalif bir çizgiden bakan Yılmaz Okumuş bu duruşunu Karadenizli kimliği ile bağdaştırıp ortaya çıkardığı güzel yapıtların sahibi.

Blogunda bolca kitaplarından alıntılara, tiyatro oyunlarının tanıtımlarına, hayata ve günümüze bakış açısına yer vermekte yazar.

Son zamanlarda ise blogunda bolca paylaştığı bir başka sürpriz var. Vizyona çıkmasına sadece günler kalan senaristi olduğu bir sinema filminden bahsetmekte. Sümela’nın Şifresi…

Uzunca bir zamandır takipçisi olduğumuz Yılmaz bey’in bu filmini de -özellikle fragmanlarının internette yayınlandığı ilk günden beri – heyecanla beklemekteyiz.

Esprisi bol fikir ve değerlendiriş kalemi, yapıtları ile takip edilmesi gereken güzel bir blog…

Benkızımındelisiyim

Blogumuzun yayın hayatına girmesinden hemen önce ilk yayınlayacağımız blogu seçmek adına bir anket açmış ve birinci olan blogu tanıtarak yayın hayatımıza başlamıştık.

Anketimizde ikinci sırayı kızına deli olan bir anne blogu yer aldı. ‘’Kızına... Kendisine... Anneliğine... Annesizliğine... Ağlamaya... Gülmeye... Yaşamaya... Yaşanmaya... Hayata Dair...’’ yazılarının yer aldığı bu güzel blog kızına deli olan ; ‘’ http://benkizimindelisiyim.blogspot.com/ ‘’.

2010 yılının, hayatının en büyük mutluluğunu ve hüznünü getirdiği bir yıl olarak ifade eden anne blogger salt aile blogu olmanın yanında, emzirme reformu ve doğum bilinci gibi sosyal sorumluluk, toplumsal bilinç projelerine ve hayatın kötü yanına da değinen bir bakış açısına sahip.

Kadınların ve anne adaylarının çok şey öğrenebileceği bu blog aynı zamanda takipçileri arasında pek olmasa da erkeklere de birçok şey katabilecek düzeyde.

 ‘’Bir anne herkesin yerini alabilen; ama onun yerini kimsenin alamayacağı kişidir. (Cardial Mermil)’’ sözü blogunun ana karakterini yansıtan ve kızına deli olan annenin bu blogu takip edilmeye oldukça değer cinsten.

Dinselilişkidenizbiz

Anketimiz sonucunda seçilen blog daglimel.blogspot.com oldu.

Kişisel bir blog olan daglimel, yayın hayatına yeni başlayan bloglardan.

Kalemiyle gerek kısa öyküler yazan gerekse duygular üzerine fikirsel paylaşımlar yapan Mel’in kalemi okunmaya değer işler ortaya çıkarmakta. Zaman zaman içine girilen ruh hallerini, üzerine kafa yorulan düşünceleri, günlük nefretleri ve aşkları konu alan Mel okunmaya, izlenmeye, takip edilmeye değer bloglardan biri olma yolunda emin adımlarla yürüyor.

‘‘Bir gün mutlaka mutlu olacağız. Buna inanıyorum ama bir gün her zaman BUGÜN’DÜR’’